30 Ağustos 2014 Cumartesi

Ice Bucket Challenge kampanyasının yararı ne diyenlere ithafen

Bu iş şova dönüştü , su israfı , bunu yapacağınıza Gazze'ye yardıma bulunun diyenlere gelsin.
Öncelikle demek istiyorum ki yardımın büyüğü küçüğü veyahut "şu"su "bu"su olmaz. Yardım yardımdır.
Ayrıca su israfı yapmayın diyenler. Günde acaba ne kadar suyu israf ediyoruz ? Veyahut Hes projeleriyle akarsular vs ne hale geliyor bunlara ses çıkaranız var mı ? Geçiniz böyle saçma söylemleri.
Bugün ultrAslan forumda denk geldim bir abimizin yazısına aynen paylaşıyorum:

"Bir hastalik icin farkindalik yaratmak amac. Bircogumuz bu hastaligi Sedat Balkanli´yla tanimadiysa bu Ice Bucket Challenge akimiyla tanidi. Yoksa bu amansiz hastaligin varligindan bile haberimiz olmayacak. Hani sürekli bana ne Amerika´dan diyoruz ya, Türkiye´de su ana dek 67 bin TL bagis yapildi bu "moda" sayesinde. 

Tesadüfe bak bu sabah Tahir Kum ALS hakkinda yazmis. Buyrun:
-------------------------------------
Türk futbolunun ALS gerçeği!..
Bu gelen bağışlarla bir süredir maddi imkânsızlıktan ödeyemedikleri 33 bin TL’lik son dört yılın dernek işgal bedeli parası da çıktığı için mutlular.


23 Ağustos 2014 Cumartesi - 10:08
Sporx.com

Tahir Kum yazıyor…

Elin ABD’lisi sayesinde 15 yıl sonra da olsa ülkemizdeki “birçok insanın” ALS hastalarını ve ALS Derneği’yle “tanışması” sevindirici!..

Elbette az sayıda da olsa tanıyanlarımız vardı… Ama ne yazık ki, onca sürede ülkemizde ALS’yi tanıyanların sayısı, eloğlunun başlattığı kampanya sayesinde, şu bir kaç günde bir kova buzlu su döken kişi kadar olmamıştı…

Ne diyelim, Allah tuttuklarını altın etsin…

***

Düşünebiliyor musunuz; Türk futbolunun iki güzide oyuncusu rahmetli Sedat Balkanlı ve İsmail Gökçek tarafından 2000 yılında kurulan ve bugün gelinen noktada yaklaşık 6000 hastası olan ALS-MNR Derneği bu 15 yıllık sürede, en mutlu günlerini bugün o eloğlunun sayesinde yaşıyor!.. Evet, bu hastalıkla mücadele edenler bugüne dek hiç bu kadar mutlu olmamıştı.

Öyle ki, ABD’de ALS için 18 milyon dolar bağış toplandığı ilk 4 günlük süre zarfında ülkemizde toplanan toplam bağış miktarının 67 bin TL olması bile, ALS Derneği’ni mutlu etmeye yetti.

Neden mi ?

Çünkü ALS Derneği, bu kadarcık ilgi ve yardımla bile mutlu olabilecek “ilgisiz, sevgisiz ve sancılı” bir 14 yılı geride bırakmıştı.

Çünkü onlar ; iki göz odalı dernekleri için defterdarlıktan gelen 13.431 TL’lik “fuzuli işgal” bedelinin metre kareden dolayı fazla hesaplanan 6 bin 500 TL kısmını ortadan kaldırmak için, hastalıklarını bir kenara bırakarak sırf bu uğurda bir yılı aşkın bir süre mahkeme kapılarında sürünmüş yokluk içinde bir dernek oldukları için...

Bugün bu yüzden ilk dört günde kasaları 67 bin TL gördükleri için mutlular...

Çünkü bu gelen bağışlarla bir süredir maddi imkânsızlıktan ödeyemedikleri 33 bin TL’lik son dört yılın dernek işgal bedeli parası da çıktığı için mutlular.

Çünkü onlar, her yıl geleneksel olarak düzenledikleri dayanışma gecesine sponsorluk yapan belediyenin geçen hafta “30 bin TL’lik bütçemiz yok” gerekçesiyle aldığı karar neticesinde iptal etmek zorunda kaldıkları geceyi yeniden yapacak sermayeyi de buldukları için mutlular.

Mutlular, çünkü düne kadar yalnız oldukları için. Yeterli imkânları olmadığı için. Başları sıkıntıya girdiğinde komşularından başka kapılarını çalacak kimseleri olmadığı için; Şu eloğlunun yaptığı “Ice Bucket Challenge” kampanyası gibi ülkelerinden kendileri için bugüne dek toplumu harekete geçirecek böyle bir evlat çıkmadığı için; Bugüne dek 20 yılını verdiği Türk futbolunu yöneten o kuruma; yıllarca formasına giydiği kulübe “aracısız” ulaşamayan eski bir futbolcu olarak ALS Dernek Başkanı Gökçek, hatırlandığı için çok mutlu.

Her ne kadar profesyonel futbolcular derneğinden bir Allah’ın kulunun hâlâ 15 yıldır Ataköy’deki evinin ve derneğinin yolunu bulamamasına rağmen, mutlu! İsmail Gökçek ve diğer ALS hastaları bugün birkaç günlüğüne olsa da hatırlanıp – anıldıkları için çok mutlular.

Bilmem eloğlunun ALS hastaları için başlattığı bu kampanyadan ders çıkaran "ilgililer" olmuş mudur? Onlar bu haftaya dek yalnızlardı. Büyük ihtimalle bir hafta sonra yine yalnız kalacaklar!..

Çünkü şu futbol aleminde, ALS hastası olan bir futbolcu için oynanacak olan yardım maçının, müsabakayı oynayacak olan kulüplerden birinin teknik direktörünün karşılaşmaya sadece beş gün kala “sezon öncesi bir sakatlık filan olabilir” gerekçesiyle iptal olmasına;

O müsabaka için basılan 20 bin bilet ve yüzlerce davetiyenin çöpe gidişine;

Kurucuları iki önemli futbolcu olan ALS Derneği için her yıl geleneksek olarak yapılan yardım ve dayanışma gecesine futbol dünyasından gelen kişi sayısının o gecede sahne alan sanatçı sayısının yarısı kadar olamadığına;

O ALS Derneğine “yardım” amacıyla yapılan gecelerin bir çoğunda yapılan bağışların organizasyonun giderlerini dahi karşılayamadığına;

Birebir canlı şahit olmuş bir kişi olarak; gelecek günlerden, haftalardan umutsuzum…

Sizce bugün eloğlu sayesinde 15 yıl sonra ilk kez yüzü gülen ALS Derneği konusunda bu “sonrası yine hüsran” kaygım da haksız mıyım, ne dersiniz?

ve alttada yazmış . Benim yardım yapacak durumum yok ama bu kampanya sayesinde benim çektiğim video sayesinde 1 kişi bile 1 tl yardımda bulunsa olay amacına ulaşmış olur . Ne kadar doğru ... Bazılarımız belki bu işi eğlencesine yapmakta ama inanın bunun bile yararı var. O çekilen video sayesinde hiç bilmeyen biri denk gelip bu hastalığın ne olduğunu öğrenebilir ve kampanyaya destek olabilir.

Yani demek isteyeceğim şu ki bu tür söylemleri geçiniz. Yapınız arkadaş video çekiniz paylaşınız  ne kadar çok kişiye ulaşılırsa o kadar iyi imkanınız varsa da bağışta bulununuz

28 Ağustos 2014 Perşembe

Interview with Brankica Mihajlovic



We made fun interview with Branka after  Dominican Republic match

Kerem Toros: Congratulations first


Brankica Mihajlovic: -Thank you .Finally. Close victory.


Kerem Toros: World Championship is coming next as you know. What are the advantages and disadvantages of your team compare to the others ?


Brankica Mihajlovic: -Yeah well now we are not actually thinking about the World Championship but it is coming soon after Grand Prix. We have a though group. Some other really good teams are with us but after we finish grand prix we have almost one month to prepare well so I believe we can do it and to be in the same level with the very best teams. So we will see… We have also good team experience and young team but we have our chance. We will see… Long days to come…

Kerem Toros:  We have called our national team as " Filenin Sultanlari". Does your team have such a nickname ?

Brankica Mihajlovic: -Ah Turkey, no actually no its just Serbia Sırbistan.

Kerem Toros: You are the player who we want to see in Turkey. When will we see you in our league ?

Brankica Mihajlovic: -You want to see me in Turkey? Thank you very much. I didn’t know. Actually one of my goals is to come one day and play in Turkey. Fortunately or likely next season I will play in Russia. It is for me a challenge but I would like one day to come to Turkey. I hope they will invite me and to be a part of Turkey. In volleyball Turkey has grown so much and also such great teams and great players so I hope I can be a part of that.

Kerem Toros: With whom do you get along better within your team friends ?


Brankica Mihajlovic: -Well you cannot choose just one player. We are a good group of good players. We are working every day to become better. Some of us are still improving because they are young but I cannot choose just one this is a team sport and not individual so I think we are doing a great thing. In Ankara we didn’t have great results, just one victory, but still I think we have more space to improve and for us it’s the upcoming World Championship, the most important thing in this year


Kerem Toros: Good luck for another matches

Brankica Mihajlovic: -Thank you very much. It was my pleasure. I hope to be a part of Turkey :)

Thanks to Begümhan Oysul and Elif Sekman for help to me


PHOTO: Brankica Mihajlovic and Azerbaijani journalists Elmar Gasimov


23 Ağustos 2014 Cumartesi

2015 FIVB Dünya Grand Prix 1. Torba grupları belli oldu


2015 FIVB Dünya Grand Prix 1. Torba grup kuralarının çekimi, bugün Japonya’nın başkenti Tokyo’daki Dünya Grand Prix Konseyi toplantısında yapıldı.

FIVB Dünya Grand Prix’de bu yıl ilk kez yer alan ve 2. Grup Finalleri’nde şampiyon olarak 1. Grup Finalleri’nde mücadele etmeye hak kazanan Belçika, bir kategori yükselerek önümüzdeki sezon 1. Grup’ta yer alacak. Bu yıl 1. Grup’ta yer alan Dominik Cumhuriyeti ise bir kademe düşerek önümüzdeki sezon 2. Grup’ta mücadele edecek.

2015 FIVB Dünya Grand Prix 1. Grup Finalleri’ne ise 22-26 Temmuz tarihlerinde Amerika Birleşik Devletleri’nin Omaha kenti evsahipliği yapacak.

İşte 2015 FIVB Dünya Grand Prix, 1. Grup Ön Eleme Turu Grupları:
A Milli Bayan Voleybol Takımımız, Dünya Grand Prix’inin ilk haftasında C Grubu’nda A.B.D, İtalya ve Belçika ile aynı grupta yer alırken; 2. hafta A.B.D, Rusya ve Sırbistan ile F Grubu’nda, ön eleme turunun son haftasında ise I Grubu’nda Almanya, Güney Kore ve Sırbistan ile mücadele edecek.

17-19 Temmuz tarihlerinde oynanacak olan I Grubu karşılaşmalarına ise Türkiye, kabul etmesi durumunda ev sahipliği yapacak.

16 Ağustos 2014 Cumartesi

Haydi Filenin Sultanları yine yapabiliriz


2. Grup Finalleri’nde finalin adı Belçika – Hollanda


Polonya’nın ev sahipliğinde Koszalin kentinde düzenlenen 2014 FIVB Dünya Grand Prix 2. Grup Finalleri’nin ikinci yarı final karşılaşması bugün (28 Haziran) Hollanda ile Porto Riko arasında oynandı.

Hollanda, karşılaşmadan 22-25, 31-29, 25-20 ve 25-12′lik setlerle 3-1 galip ayrıldı ve finalde Belçika’nın rakibi oldu.

Hollanda ile Belçika arasındaki final mücadelesi yarın (16 Ağustos) TSİ 21.15′te oynanacak. 2. Grup Finalleri’nde şampiyon olacak takım, adını Japonya’da düzenlenecek olan 1. Grup Finalleri’ne yazdıracak.

12 Ağustos 2014 Salı

Interview with Sanja Malagurski



Kerem Toros:First, congratulations Sanja.You seem to love Turkey pretty much as we know from your twitter, instagram.You follow our series, prefer İstanbul for holiday.From when you have such an interest in Turkey ? Would you please tell us the reason of that interest ?

Sanja Malagurski: Thank you. I’m here for World Grand Prix.Before that,  I have been to Istanbul  twice and I really loved Turkey. In Istanbul there are a lot of team which are successful in Europe. At the same time, many global stars play in Turkish League. My teammates’ compliments made me interested in Turkey. I love Turkish volleyball and the volleyball played in here.

Kerem Toros: You are playing as setters diagonal in the absence of Jovana and you did very good job in recent games.What is the position that you enjoy playing ?

Sanja Malagurski: I play for position 4 and 2. But I guess I like playing for position 4. Unfortunately, Jovana is injured and I had to play for this position but I’m okay with it and I try to give my best.

Kerem Toros:World Championship is coming next as you know. What are the advantages and disadvantages of your team compare to the others ?

Sanja Malagurski: We have many experienced players in team. It is an advantage for us. Besides there are also young players who are bringing dynamism to the team. We know that all teams will try to be there at their best. We are having a difficult WGP period and we are working for being there at our best.

Kerem Toros: We have called our national team as " Filenin Sultanlari". Does your team have such a nickname ?

Sanja Malagurski: No, we don’t have such a nickname.

Kerem Toros:You are the player who we want to see in Turkey. When will we see you in our league ?

Sanja Malagurski: It is a difficult question. I really don’t know. Like I said before I love Turkish League. Such a good one. I’ve got time. I hope I will have a good and healthy season. I will be playing in Poland next season but maybe I can play in here in the future, why not?. We’ll see.

Kerem Toros:Lastly , we wish you a healthy and succesful season in your new team "Chemik Police" . 

Sanja Malagurski: Thank you.

Thanks to Elif Sekman for questions

11 Ağustos 2014 Pazartesi

Sanja Malagurski Röportajı



Dominik Cumhuriyeti maçı sonrası Sırbistan'ın başarılı oyuncusu Sanja Malagurski ile kısa bir söyleşi gerçekleştirdik. Kendisine teşekkürler.

Kerem Toros:Öncelikle tebrikler Sanja.Twitter , instagram gibi sosyal medya hesaplarından takip ettiğimiz kadarıyla Türkiye'yi oldukça seven birisin. Dizilerimizi izliyor,tatil için İstanbul'u tercih ediyorsun.Ne zamandır böyle bir ilgin var ve bunun sebebi nedir?

Sanja Malagurski:Teşekkür ediyorum.World Grand Prix için bir süredir buradayım . Daha önce de İstanbul'da iki kez bulundum ve Türkiye'yi gerçekten çok sevdim. Burada Avrupa'da başarılı olan bir çok kaliteli takım var . Aynı zamanda birçok dünya yıldızı Türkiye liginde boy gösteriyor.Takım arkadaşlarımın da övgü dolu sözleri Türkiye'ye ilgi duymama sebep oldu. Burada oynana voleybolu , Türk voleybolunu seviyorum.

Kerem Toros:Jovana’nın yokluğunda pasör çaprazı olarak oynuyorsun ve geride kalan maçlarda oldukça iyi bir grafik çizdin. Senin oynamaktan keyif aldığın pozisyon hangisi?

Sanja Malagurski:Ben 4 ve 2 numara pozisyonunda oynuyorum.Ama sanırım 4 numara da oynamayı daha çok seviyorum.Jovana ne yazık ki sakatlandı ve benimde bu pozisyonda oynamam gerekti fakat bunu dert etmiyorum ve elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum.

 Kerem Toros:Önümüzde Dünya Şampiyonası var. Sizin takımınızın diğer takımlara göre artıları  ve eksileri nelerdir?

 Sanja Malagurski:Takım içerisinde birçok deneyimli oyuncu mevcut. Bu bizim için bir avantaj . Ayrıca genç oyuncularda var bu da takıma dinamizm katıyor.Biliyoruz ki tüm takımlar en iyi şekilde oraya gelmeyi deneyecek. Şuan zor bir WGP dönemi geçiriyoruz ve finallerden önce iyi oynayıp oraya katılmaya hak kazanmalıyız.

 Kerem Toros:Bizim milli takımımızın uzun yıllardır kabul gören bir lakabı var “Filenin Sultanları”! Sizin böyle bir lakabınız var mı?

Sanja Malagurski:Hayır bizim böyle bir lakabımız yok.

Kerem Toros:Türkiye’de mutlaka izlemek istediğimiz bir oyuncusun. Seni ne zaman ligimizde göreceğiz?

Sanja Malagurski:Bu zor bir soru. Gerçekten bilemiyorum. İlk soruda da belirttiğim gibi Türkiye ligini seviyorum. Kaliteli bir lig. Önümde çok zaman var. Umuyorum ki sağlıklı ve iyi bir sezon geçiririm. Gelecek sezon Polonya'dayım  ama ileride burada oynayabilirim neden olmasın . Bekleyip göreceğiz.

Kerem Toros:Son olarak yeni takımın Chemik Police’te sakatlıksız ve başarılı bir sezon geçirmeni dileriz. 

Sanja Malagurski:Teşekkürler  


Röportaj süresince sonsuz desteği olan Elif Sekman'a teşekkürler.